DUYGU ODAKLI ÇİFT TERAPİSİ NEDİR VE NASIL FAYDA SAĞLAR?

Duygu Odaklı Çift Terapisi, temelleri Bağlanma Teorisine dayanan, 1980’lerde Susan Johnson ve arkadaşları tarafından geliştirilmiş, kısa süreli bir terapi yöntemidir. Ağırlıklı olarak çift terapisinde kullanıldığı gibi, aile ve bireylerle yapılan terapide de uygulanan bir yöntemdir. Çiftlerin içinde bulundukları sıkıntıları, temelde yaşadıkları duygulara dayanarak çözmeyi hedefler. Duygu Odaklı Çift Terapisine göre ilişkilerinde sıkıntı yaşayan çiftler olumsuz döngülerde sıkışıp kalırlar (Örn: Eşim beni eleştirdikçe, ben kendimi geri çekiyorum, ben kendimi geri çektikçe, eşim beni daha çok eleştiriyor). Terapistin birincil görevi de, çiftlerin içinde bulundukları olumsuz döngüleri ve bu döngüye sebep olan temel duyguları (Örn: öfke, korku, çaresizlik, kırgınlık) fark etmelerini sağlamaktır. Terapist daha sonraki aşamada, tarafların bu duyguları birbirleriyle açık bir şekilde paylaşmalarına ve de alternatif davranış kalıpları geliştirmelerine yardımcı olur.

 

DUYGU ODAKLI ÇİFT TERAPİSİ NASIL VE NE ZAMAN FAYDA SAĞLAR?

Duygu Odaklı Çift Terapisi ilişkilerde yaşanılan zorlukları çiftlerin içinde sıkıştığı olumsuz döngüler olarak değerlendirir. Terapi sürecinde birincil hedef çiftlerin sıkışıp kaldığı yinelenen ve kolayca tetiklenen olumsuz döngüleri ve bu döngüye sebep olan öfke, korku, çaresizlik ve kırgınlık gibi temel duyguları fark etmelerini sağlamaktır. İlerleyen seanslarda ise terapist çiftlerin bu duyguları birbirleriyle açık bir şekilde paylaşmasına ve bu duygulara ilişkideki güven ortamını oluşturacak şekilde yanıt vermelerine yardımcı olur.

Kişilerin yüzeyde görünmeyen duygu ve bağlanma ihtiyaçlarına odaklanılan, bu duygu ve ihtiyaçların ifade edilerek karşı tarafa da aktarılması sağlanan terapi sürecinde çiftler belki de hiç yapmadığı şekilde bir açıklıkla duygularını ve bağ kurmaya olan ihtiyacını anlatabilmeye başlar. En kırılgan taraflarını bile seanslarda birbirine anlatmaya başlayan çift çok derin ve güçlü bir yakınlığı deneyimler. Bu deneyim çiftin ilişkisinde yeni bir iletişim şeklinin ve içtenliğin kapısını açar, iletişimin tonu ve derinliği değişir. Tıpkı müzik değiştiğinde dansın da değişeceği gibi ilişki bu yeni deneyim ile değişecektir.

Partner ile kurulan bu güvenli ve yakın ilişki hayatın her alanına bu güvenlik hissinin yayılmasına destek olacak ve bireysel anlamda da kişinin hayat doyumunu arttıracaktır çünkü bağlanma perspektifinden bakıldığında insan ilişkiler ile var olan ve ilişkiler ile yaşamı anlamlandıran bir varlıktır.

NEDEN DUYGU ODAKLI TERAPİ?

Duygu Odaklı Çift Terapisi ilişkilerde yaşanılan zorlukları çiftlerin içinde sıkıştığı olumsuz döngüler olarak değerlendirir. Terapi sürecinde birincil hedef çiftlerin sıkışıp kaldığı yinelenen ve kolayca tetiklenen olumsuz döngüleri ve bu döngüye sebep olan öfke, korku, çaresizlik ve kırgınlık gibi temel duyguları fark etmelerini sağlamaktır. İlerleyen seanslarda ise terapist çiftlerin bu duyguları birbirleriyle açık bir şekilde paylaşmasına ve bu duygulara ilişkideki güven ortamını oluşturacak şekilde yanıt vermelerine yardımcı olur.

Kişilerin yüzeyde görünmeyen duygu ve bağlanma ihtiyaçlarına odaklanılan, bu duygu ve ihtiyaçların ifade edilerek karşı tarafa da aktarılması sağlanan terapi sürecinde çiftler belki de hiç yapmadığı şekilde bir açıklıkla duygularını ve bağ kurmaya olan ihtiyacını anlatabilmeye başlar. En kırılgan taraflarını bile seanslarda birbirine anlatmaya başlayan çift çok derin ve güçlü bir yakınlığı deneyimler. Bu deneyim çiftin ilişkisinde yeni bir iletişim şeklinin ve içtenliğin kapısını açar, iletişimin tonu ve derinliği değişir. Tıpkı müzik değiştiğinde dansın da değişeceği gibi ilişki bu yeni deneyim ile değişecektir.

Partner ile kurulan bu güvenli ve yakın ilişki hayatın her alanına bu güvenlik hissinin yayılmasına destek olacak ve bireysel anlamda da kişinin hayat doyumunu arttıracaktır çünkü bağlanma perspektifinden bakıldığında insan ilişkiler ile var olan ve ilişkiler ile yaşamı anlamlandıran bir varlıktır.